Paydaş
Sevgili Wittgenstein, kıymetli Kierkegaard ve Jung ve hatta sıfatsız Freud; şu benim hayat sürdüğüm zamanlarda sizlerden birer peygamber gibi ceket iliklenerek bahsediliyor. Ortaya koyduğunuz fikirlerse, koşulsuzca ve sorgusuzca sarsılmaz temel taşı niyetine kullanılıyor. Başka memleketleri bilmem ama burda, akademi bile tam anlattığım gibi. Sanıyorum böyle olsun istemezdiniz.
Benim için lise arkadaşlarımdan farklı değilsiniz. Hepsi de akıllı ve kıymetli dostlar, iyi çocuklar. Hatta geçen birisini uzaklara uğurlamak için toplandık, gece yarısına kadar sohbet ettik. Siz de gelseniz güzel olurdu.
Sizleri paydaşım olarak görmekten alıkoyamıyorum kendimi. Ne dersin Freudcan; bu benim şişik ve dahi psişik egomdan mı kaynaklanıyor? Üstelik paydaş derken, neyi paylaşıyoruz onu da kestiremedim şimdi. Bi'ara geldiğinizde konuşalım bu meseleyi.
Görüşürüz.